Monday, 29.04.2024, 04:04:34
AHISKALILAR
Site menu
Statistics

Total online: 1
Guests: 1
Users: 0
Login form
13 Mart 20131 C.Evvel 1434
Günün Tarihi: Bedir Gazvesi 624
Bedir Gazvesinin Aslanları

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

"Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.” (Enfâl, 9)

Rasûlullah (sav) buyuruyor:

 "Bütün kalbiyle şehid olmayı isteyen kişiyi Allah, yatağında ölse bile, şehidler mertebesine ulaştırır.” (Müslim, İmâre 157. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cihâd 15)

Bedir Gazvesi'nde meleklerin yaptığı yardım hakkında hoş bir kıssa vardır. Bu olayı bizzat yaşayan ve bize anlatan Ebû Rafi, Hz. Abbas'ın kölesiydi. Hanımı Ümmü'l-Fazl Lübabe ile birlikte İslamiyet'i kabul etmişti. Fakat zengin bir kimse olan Hz. Abbas, KureyşIilerin yapacağı kötülüklerden çekindiği için Müslümanlığını gizli tutuyordu.

O günlerde Bedir Gazvesi yapılmaktaydı. Mekke'de herkes bu gazvenin sonucunu merakla bekliyordu. Derken Kureyşlilerin yenildiği haberi geldi. Özellikle gizli Müslümanlar bu habere pek sevindiler. O gün Ebû Rafı Zemzem odasında ok yontuyordu. Hanımı Ümmü'l-Fazl da yanındaydı. Müslümanların kazandığı zaferden bahsedip seviniyorlardı. Derken Ebû Leheb çıkageldi. Odanın bir köşesine oturdu. Ebû Leheb Peygamber Efendimizin hem amcası, hem de onun can düşmanlarından biriydi.

Derken "Ebû Süfyan geliyor" diye bir ses duyuldu. Ebû Süfyan Bedir'den geliyordu. Ebû Leheb onu yanına davet etti. Halk da başına toplandı. Getirdiği haberi merak ediyorlardı. Ebû Leheb:

"- Yeğenim! Bedir'dekiler ne durumda? Anlat bakalım,” deyince Ebû Süfyan söze başladı:

"- Öyle insanlarla savaşa tutuştuk ki, çok geçmeden bizi istedikleri gibi öldürmeye, diledikleri şekilde esir almaya başladılar. Ben bizimkileri hiç kınamadım. Çünkü bizimle savaşanlar, gökle yer arasında duran, yağız atlara binmiş, beyazlar giyinmiş adamlardı. Onların karşısında kimse dayanamıyordu,” dedi.

Ebû Leheb'in canı sıkıldı. Burnundan solumaya başladı.

Bir köşede onları dinleyen Ebû Rafi, duyduğu haberden öylesine mest olmuştu ki, kendini tutamayıp:

"- Onlar meleklerdi,” dedi. Ebû Lehep zaten patlamak üzereydi. Yerinden kalktı ve Ebû Rafi'nin yüzüne şiddetli bir tokat attı. Ebû Rafi, kendinden umulmayan bir hareketle bu İslam düşmanının üstüne atıldı. Fakat kâfir güçlü kuvvetli biriydi. Onu tutup yere çaldı. Sonra da üzerine oturup onu yumruklamaya başladı.

Ümmü'l-Fazl Ebû Rafi'nin böyle insafsızca dövülmesine dayanamadı. Onu dövenin kendi kayınbiraderi olduğuna bakmadan, eline geçirdiği bir çadır direğini Ebû Leheb'in başına indirdi.

"- Onu zayıf buldun, efendisinin burada olmayışını da fırsat bildin, değil mi?” diye çıkıştı.

Başı yaralanan Ebû Leheb perişan vaziyette çıkıp gitti. Yedi gün sonra, vücudunda bir garip çıban çıktı ve çok geçmeden cehennemi boyladı. (M. Yaşar Kandemir Altınoluk Dergisi, 1992-Ocak, Sayı:071, Sayfa:020)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

Mâlike’l-Mülk: Bütün mülkün, kâinatın yegâne sahibi, bütün varlık âleminin tek hâkimi demektir.

Kısa Günün Kârı

Peygamber Efendimiz (sav)’in ve sahabelerin ruhlarına bir Fatiha okuyalım.

Lügatçe

mertebe: 1. derece, basamak. 2. rütbe; pâye. 3. mikdar.
gazve: 
1. akın, cenk, savaş. 2. din düşmanı üzerine olan sefer, saldırış.

society
Search
Calendar
«  April 2024  »
SuMoTuWeThFrSa
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930
Entries archive
Copyright MyCorp © 2024

Free website builderuCoz