Rivayete göre Hasan Basrî yanına koğuculuk yapmak üzere bir adam gelir. Adamla Hasan Basrî arasında şu konuşma geçti:
Adam: Falan kişi sana kötü söz söyledi. Hasan Basrî: Ne zaman? Adam: Bugün. Hasan Basrî: Onu nerede gördün? Adam: Evinde. Hasan Basrî: O kişinin evinde ne yapıyordun, ne işin vardı? Adam: Ziyafet vermişti. Hasan Basrî: O kişinin evinde ne yedin? Adam: Şunları şunları… diyerek sekiz türlü yemek saydı. Hasan Basrî: "Karnın sekiz türlü yemeği almış, bir tek sözü mü alamadı, tutamadı. Defol yanımdan ey fâsık!” dedi.
Bu da gösterilmektedir ki, insanlar arasında söz taşıyan kimseye buğzetmek ve onun sadâkatına güvenmemek gerekir. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 7.Cilt, 378. Sayfa. Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
es-Selâm: Kendisi her türlü eksiklikten sâlim olup, başkalarını da her türlü kötülüklerini meşakkat, minnet, kusur ve âfetten kullarını kurtarıp selâmete çıkaran demektir.
Kısa Günün Kârı
Mülkün ve hükmün sahibi olan Allah kusurlarımızı affetsin. Akıllı insanın kötü sözlerden ve her türlü günahlardan dilini ve âzâlarını muhâfaza etmesi gerekir.
Lügatçe
koğu: Bir kişinin bir diğeri hakkında dedikodu yapması, arkasından atması, ileri geri konuşması. koğuculuk: Bir kimseye, o kimse hakkında bir başkasının söylemiş bulunduğu bir sözü ya da o kimseye yönelik yapmış bulunduğu bir işi-gördüğünü veya duyduğunu öne sürerek- ulaştırma, aktarma, götürme işi... Söz taşıyıcılık...