"Gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyam durarak geçirirler.” (Furkân, 64)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Bir koyun sağacak kadar bile olsa geceleyin namaz için kalk.” (Terğîb, I, 394)
Muhammed b. Sîrîn’in kız kardeşi Hafsa binti Sîrîn her gece Kur’an’ın yarısını namazda okurdu. Bazen geceleyin namaz kıldığı odada lamba söner, oda sabaha kadar onun için aydınlık olurdu. Basra ehlinin âbide hanımlarındandı. Kardeşi İbn Sîrîn Kur’an’da her hangi bir müşkil yerle karşılaşsa "Gidin, Hafsa’ya o nasıl okuyor sorun.” derdi. O hep şu tavsiyede bulunurdu: "Ey gençler! Genç iken amel etmek konusunda nefsinizden istifâde edin. Ben amellerde muvaffakiyeti ancak gençlikte gördüm.”
Râbia Adeviyye bütün gece namaz kılardı. Sabah yaklaşınca hafif bir uyku uyur, sonra kalkar ve şöyle derdi: "Ey nefis! Ne kadar uyudun, ne kadar ibâdet ettin. Yakında öyle bir uyku uyuyacaksın ki yeniden diriliş için sura üfürülünceye kadar kalkamayacaksın.” Ölünceye kadar onun âdeti böyleydi. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 4.Cilt, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kayyûm: Zeval bulmayan dâim, kâinatın yöneticisi, bütün varlıkların kendisine bağlı olduğu en yüce Var, kendi kendisine yeten tek Var, gökleri ve yeri ayakta tutan, hiçbir kimseye ve hiçbir şeye bağlı olmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Kim tembellik ve azimetle amel konusunda gevşeklikten dolayı yahut önemsemediğinden veyahutta kendi hâliyle gururlanıp aldandığından dolayı hafife alarak gece namazından mahrûm olursa kendi hâline ve durumuna ağlasın. Çünkü ona birçok hayrın yolları kapanmıştır.
Lügatçe
âbide: Büyük ve mühim bir hadiseyi gelecek nesillere anlatmak için meydana getirilen, göze görülecek büyüklükte, işaret vasfında eser. müşkil: İçinden çıkılması zor durum. istifâde: Yararlanma. muvaffakiyet: Başarı.