"Güneş de kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah’ın takdiridir.” (Yâsîn, 38)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Güneş batıdan doğmadan önce kim tövbe ederse, Allah onun tövbesini kabul eder.” (Müslim, Zikir 43)
Ebû Zer (ra) der ki:
Mescide girdim Rasûlullah (sav) orada oturuyordu. Güneş batınca "Ey Ebû Zer! Bu güneşin nereye gittiğini biliyor musun?” diye sordu. Ben de: "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Güneş arşın altında secde etmeye gider. Yeniden doğmak için Allah Teâlâ’dan izin ister ve kendisine izin verilir. Yakın zamanda secde edecek fakat secdesi kabul edilmeyecek. İzin isteyecek kendisine izin verilmeyecek. Güneşe: "Geldiğin yoldan geri dön” denecek. Güneş de battığı yerden doğacak.” (Buhârî, Tefsir (36), 1.)İşte "Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner).” Sözünün mânâsı budur.
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
Güneşin batıdan doğması, kıyametin büyük alâmetlerinden biridir. Gök cisimleri, kâinat yaratılalıberi belli bir düzen içinde seyrine devam etmektedir. Çünkü kendilerini yaratan ilâhi kudret, onları böyle programlamıştır. Kainâtın sahibi dünya hayatına son vermek istediği zaman, yarattığı bu hassas düzeni bozacaktır. İşte o zaman güneş batıdan doğacak, bunu gören insanlar dünyanın sonu geldiğini kesin olarak anlayacaklardır.
Lügatçe
kâinât: Yaratılmış, var olan şeylerin tamamı, bütün âlemler, mevcudat evren.