Allah Rasûlü (sav) o esnâda ümmetinin Sırat’tan geçişini şöyle anlatır:
"…Sırat’tan ilk geçenleriniz şimşek süratiyle geçerler… Sonra rüzgâr gibi, sonra kuşun uçuşu ve bir adamın hızla koşması gibi geçerler. Onları bu şekilde amelleri geçirir. Bu esnâda sizin Peygamberiniz de Sırat’ın başında durur ve devamlı olarak:
«Yâ Rabbî, selâmet ver, selâmet ver!» der. İnsanların amelleri kendilerini Sırat’tan geçiremez hâle gelinceye kadar bu durum böyle devam eder. Hatta bir kişi gelir, yürümeye güç yetiremez de sürünerek gitmeye çalışır. Sırat’ın iki tarafında asılı çengeller vardır. Bunlar emrolundukları insanları yakalamakla vazifelidirler. İnsanların bir kısmı bu çengeller tarafından tırmalanmış ve yaralanmış vaziyette kurtulur, bir kısmı da cehenneme atılıverir.” (Müslim, İman, 329)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Râfi’: Yükselten, dilediğine şeref bahşeden, yücelten, dereceler bahşederek istediği kulunu, diğer kullarından üstün kılan demektir.
Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hak cümlemize sırat köprüsünden şimşek süratiyle geçebilmeyi nasib etsin. Amin!.
Lügatçe
selâmet: Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak güvenlik içinde olma. Esen olma durumu, esenlik. şiâr: İşaret, slogan.