"De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allah’ı zikretmek ve O’na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen talebe bundan müstesnadır.”(Tirmizî, Zühd, 14)
Safvan bin Assâl (ra) bir gün mescidde bulunan Peygamber Efendimiz’in yanına gider ve:
-Yâ Resûlallâh, ilim öğrenmek için geldim, der.
Efendimiz:
"-İlim öğrenmek isteyene merhaba! Melekler ilme olan sevgilerinden ötürü kanatlarıyla ilim tâlibinin çevresinde birinci kat semâya kadar halka oluştururlar.” buyurur. (Heysemî, I, 131)
Resûl-i Ekrem Efendimiz, bizleri daha samimi bir şekilde ilme talip olmaya teşvik için şöyle buyurmaktadır:
"Kim ilim tahsiline yönelirse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır. Melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki balıklar bile âlim için Allah’tan mağfiret dilerler. Âlimin âbide karşı üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler altın ve gümüş miras bırakmazlar; sadece ilmi miras bırakırlar. O mirası alan kimse, bol nasip ve kısmet almış olur.”(Ebû Dâvûd, İlim, 1; Tirmizî, İlim, 19)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mâcid: Şanı yüce olan, keremi bol olan, yardımı çok olan, in’âm ve ihsânı bol olan demektir.
Kısa Günün Kârı
"Oku!” emrinin, ilk olarak inen âyetlerin içinde iki kez tekrar edilmesi, İslâm’ın ilme, ilim öğrenmeye ve öğretmeye verdiği ehemmiyeti gösterir. Bu âyetlerde ilmi öğretenin esasen Allah Teâlâ olduğu bildirilerek insana: "Rabbinin adını zikret, indirdiği âyetleri O’nun adına ve rızasına uygun olarak oku, engin mânalarını anla, kendini oku, kâinâtı oku ve ma’rifet-i ilâhîye ererek ihsan derecesinde bir kulluk hayatı yaşa!” telkininde bulunulmaktadır.
Lügatçe
teşvik: İsteklendirme, özendirme. hoşnut: Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan. mağfiret: Allah’ın kullarının günahlarını bağışlaması.