"Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor. De ki: Onların ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” (Yâsîn, 78-79)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Sizden birinizin yaratılışının başlangıcı annesinin karnındaki kırk günde derlenir toplanır. Sonra ikinci kırk günlük süre içinde alaka (pıhtı, aşılanmış yumurta) haline döner. Sonra da bir o kadar zaman içinde bir parça et olur. Daha sonra Allah bir melek gönderir ve melek ona ruh üfler. Bu melek dört şeyle anne rahmindeki canlının rızkını, ecelini, amelini, iyi biri mi yoksa kötü biri mi olacağını yazmakla emrolunur.” (Buhârî, Tevhid 28; Enbiya 1; Müslim, Kader 16; Tirmizî, Kader 4; İbn Mâce, Muk.)
Rivâyete göre Übeyy b. Halef, Ebû Cehl, Âs b. Vâil, Velîd b. Muğîre gibi Kureyş kâfirlerinden bir topluluk bir gün toplandılar. Übeyy b. Halef onlara: "Görmüyor musunuz ki Muhammed Allah’ın ölüleri dirilteceğini söylüyor.” dedi. Sonra: "Lat ve Uzzâ’ya yemin olsun ki elbette O’na gidecek ve O’nunla bu konuda tartışacağım.” dedi. Eline çürümüş bir kemik alıp onu ufalamaya başladı. Bir taraftan da: "Ey Muhammed! Çürüyüp toz haline geldikten sonra Allah bu kemiği diriltecek, öyle mi?” diyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Evet, seni de diriltecek ve cehenneme sokacak.” buyurdu. (İbn Kesir, Tefsir, III, 581)
Konumuzun başındaki bu âyet, onun yeniden diriltilmeyi inkâr etmesini reddetmek üzere nâzil olmuştur. Ancak âyet geneldir. İnsanlardan yeniden diriltilmeyi inkâr eden herkesi reddetmeye uygundur. Çünkü sebebin özel oluşuna değil, lafzın genel oluşuna itibar edilir. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 16. Cilt, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Azîm: Pek azametli, pek büyük, zatının ve sıfatının mahiyeti çok yüce olan, aklın, hakîkatinin künhünü ihâtadan âciz kaldığı Yüce Zât demektir.
Kısa Günün Kârı
İnsanları yoktan var eden Rabbimizin biz öldükten sonra tekrar dirilteceğiniz unutmayalım. Yarın ölecekmiş gibi hazırlıklı olalım!
Lügatçe
lafzı: Lafza ait ve müteallik, Kelimenin söylenişine ve yapısına aid, onlarla alâkalı.