"Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah, size muhtaç değildir. Bununla beraber O, kullarının küfrüne râzı olmaz…” (Zümer, 7)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"(Kulunu) Allah’tan daha çok kıskanan bir varlık yoktur. Bu sebeple O, çirkinliklerin açığını da gizlisini de haram kılmıştır…” (Müslim, Tevbe, 33, 32-35. Buhârî, Tefsîr, 6/7; Tevhîd, 15)
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurur:
"Allah Teâla Hazretleri meleklerine şöyle emreder:
"Kulum kötü bir amel yapmak isterse, onu yapmadıkça yazmayın! Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın! Eğer benim rızâmı düşünerek terk ederse bunu onun lehine bir sevap yazın! Kulum iyi bir iş yapmayı arzu ederse, yapmasa bile ona bir sevap yazın! Eğer onu yaparsa, en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar ona sevap yazın!” (Buhârî, Tevhîd, 35; Müslim, Îmân, 203, 205)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müzill: Zillete düşüren, hor ve hakir kılan, rezil ve perişan eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Hadis-i şerifte geçen ve "kıskançlık” diye tercüme ettiğimiz "gayret” kelimesi, Allah’a nisbet edilince, kulunun haram ve gayr-i meşrû söz ve fiiller yapmasına, dalâlet ve şekâvete düşmesine rızâ göstermemesi, ona merhamet ederek doğruluk, hidayet ve saadet üzere olmasını ve Yüce Zâtına yaklaşmasını arzu etmesi mânâlarına gelir. Yoksa, insanlarda olduğu gibi âni ve ölçüsüz tepkilerle kendisini gösteren bir gayret ve kıskançlık Allah hakkında düşünülemez.
Lügatçe
dalâlet: Doğru yoldan sapmak. şekâvet: Yaramazlık, haydutluk.