"… Evet, insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu bu kadar sürekli ayakta kalamaz. Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri koruyan Cenab-ı Allah’larından ayırmak için başka ne yapılabilir!...” Müttefik Orduları Başkomutanı General Jean Hamilton Çanakkale ruhundan böyle bahsediyordu.
Yine Beşinci Osmanlı Ordusu Kumandanı Mareşal Liman von Sanders şu cümlelerle Çanakkale destanını ifade etmiştir:
"Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa, Türk’lerle omuz omuza savaşmaktır diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi; sağlıksız su içerlerdi; çamur barınaklarda yatarlardı; fakat en modern silah ve araçlarla donanmış düşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı… Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvî bir vatan sevgisi vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha göremedim” demiştir. (Mehmed Niyazi Çanakkale Mahşeri, Ötüken Yayınları)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Muğnî: Kullarından dilediğini zengin kılan demektir.
Kısa Günün Kârı
Merhum Mehmed Akifne güzel ifâde eder:
Ey şehîd oğlu şehîd! İsteme benden makber; Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber!..
Çanakkale Zaferinde şehid olan "İsimsiz Kahramanlarımızın” ruhlarına bir Fatiha okuyalım.
Lügatçe
hikmet: hâkimlik, sebep hüküm: emir, komuta. hakimiyet