"İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.”(İbrahim, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Allah kullarına tevhidden sonra namazdan daha sevdiği hiçbir şey farz kılmamıştır. Eğer namazdan başka bir şey kendisine daha sevimli olsaydı, melekleri onunla Allah’a ibadet ederlerdi. Meleklerin bir kısmı rükûda, bir kısmı secdede, bir kısmı kıyamda ve bir kısmı da kuûddadır.”(Irâkî, I, 147)
Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdular:
"Beş grup insan vardır ki onların ateşleri sönmez, kurtları ölmez ve azapları da hafifletilmez.
1. Allah’a şirk koşan, 2. Ebeveynine itaat etmeyen, 3. Komşusunun hanımıyla zinâ eden, 4. Kardeşini zâlim bir sultanın eline teslim eden, 5. Müezzin ezânını işittiği halde özürsüz olarak ona icâbet etmeyen erkek veyâ kadın.”(Ebû Dâvûd, Edeb, 24; İbn Mâce, Vesâyâ, 1; Müsned, VI, 290, 311, 315.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna(Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hakk:Varlığı ve ulûhiyeti kesin olan, inkârı mümkün olmayan, ezelî ve ebedî olan ve değişmeksizin var olan nihâî gerçek, kimseye muhtaç olmayan, sözü en doğru olan, eşyayı hikmetin gereğine göre icad eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Mesnevîde şöyle denilmiştir:
Yol gösterici olan namaz insana beş vakit olarak farz edildi Fakat Hak âşıkları daima namazdadır "Beni geç ziyaret et ki muhabbetin artsın” Hadisi balıklar hakkında değildir Çünkü balıklar deniz olmadan ünsiyet ve can tutmazlar, ölürler Hiç kimse kendine "Beni geç ziyaret et” der mi? Hiç kimse kendisine nöbetle dost olur mu? Âşığın gönlünde ma’şuktan başkası yoktur Onların arasında bu senin, bu benim denilmez
Lügatçe
rükû:Namazda elleri dizlere dayayıp öne doğru eğilme. secde:İki diz üzerinde yere oturup avuç içleri yere gelmiş, alın ellerin üzerine konmuş vaziyet. kıyam:Ayağa kalkma, ayakta durma. kuûd:Oturma. şirk:Allah’a eş ve ortak koşma, isnad etme, küfür, müşriklik. icâbet:1. Kabul olma, kabul etme. 2. Razı olma, rıza gösterme, muvafakat etme. ünsiyet:Alışkanlık. maşuk:Sevilen, âşık olunan.