"Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.” (Fatır, 5)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol!..” (Buhârî, Rikak, 3)
Ebû Bekir Şiblî (r.aleyh), bir gün yolda giderken buldukları bir ceviz için kavga eden iki çocuk görür. Şiblî, bu cevizi onlardan alıp:
"–Biraz sabredin de bu cevizi ikinize paylaştırayım!..” der.
Sonra cevizi kırar, fakat cevizin içi boş çıkar. Tam o sırada:
"–Eğer gerçekten paylaştırıp kısmet dağıtan biriysen, şimdi bunu taksim etsene!” diye bir nidâ gelir. Şiblî mahcub olur ve:
"–Bütün bu kavga, içi boş bir ceviz ve kuru bir «hiç» içinmiş!...” der. (Attar, s: 661)
İşte uğruna nice kavgaların yaşandığı dünya nîmetleri de, hakîkatte içi boş bir ceviz gibidir. İnsan, fânî hayat uykusundan ecel îkâzıyla uyanınca, onun ne kadar kısa, geçici ve boş olduğunu anlayacaktır. Bu fânî âlemde bir hiç uğruna katlandığı meşakkatler için pişman olacaktır. Kabirde pişman olunacak şeyler için dünyada insanların âdeta birbirlerini yemeleri, ne hazin bir aldanıştır!..
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bâsıt: Açan, genişleten, bollaştıran, zaman zaman kulunu imtihan etmek, ya da bir sıkıntıdan kurtarmak, rahmet etmek için hazinelerinin kapılarını açan, kulunu darlıktan çıkarıp, huzura erdiren, kulunun yaptığına, bire bir değil, fazlasıyla, arttırarak, karşılık veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Mevlânâ Hazretleri buyurur:
Dünya hayatı bir rüyâdan ibârettir. Dünyada servet sahibi olmak ise rüyâda define bulmak gibidir. Dünya malı, muayyen bir zaman dilimi içinde nesilden nesile aktarılarak yine dünyada kalır.