Rasûlullah (sav) bir gün (çarşıya) çıkmıştı. Birbirleri ile konuşup gülüşen bir topluluğa rastladı. Durup onlara selam verdi ve: "Lezzetleri gidereni çok anın!” buyurdu. Biz: "Lezzetleri gideren nedir?” diye sorduk. Peygamber (sav): "Ölümdür.” buyurdu. (Tirmizî, Zühd, 4; Nesâî, Cenaiz, 3; İbn Mâce, Zühd, 31)
Hasan Basrî gülmekte olan bir gence rastladı. Ona: "Oğulcuğum! Sırat köprüsünden geçtin mi?” diye sordu. Genç: "Hayır.” diye cevap verdi. Hasan Basrî: "Cennete mi gideceksin yoksa cehenneme mi, biliyor musun?” diye sordu. Genç: "Hayır.” dedi. Hasan Basrî: "Peki bu gülmek de neden?” diye sordu. Bu genç ondan sonra bir daha hiç gülerken görülmedi. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân 7.Cilt, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Adl: Çok adil olan, asla zulmetmeyen, kullarına da âdil olmayı, adaletle davranmayı emreden demektir.
Kısa Günün Kârı
Tevrat’ta şu ifadeler geçmektedir: Ey Âdemoğlu! Gözlerin yaş döktüğü zaman, gözyaşlarını elbisene silme; onu elinle sil. Çünkü gözyaşı rahmettir.